I know you actually, you know me too!
Karşımda Seni Tanıyorum: Feminist Tiyatro “Karşınızda Yalnız Kadın”
Kanadalı feminist yazar ve aktivist Shulamith Firestone şöyle diyor: “Çok büyük bir problemdir karşımızdaki: Yazılı tarihi de aşıp, hayvanlar âlemine dek uzanan bir ezilme… Kadın özgürleştirilmemiştir, ‘ev hizmetine’ terfi ettirilmiştir, değişik bir biçimde kullanılmak üzere yükseltilmiştir… Sevgi ve onay bulmak şöyle dursun, mülkiyete ve denetim altına girmiştir. İşte bu noktada kadın, ‘utangaç gelin’den çıkıp ‘cadaloz’a dönüşür.”
Kadınların varoluşundan ayrı bir yer almalarını, yaşadıkları toplumsal cinsiyet ayrımcılığını ve feminist mücadeleyi sahnede işleyen Nobel ödüllü İtalyan oyun yazarı, tiyatro yönetmeni ve oyuncu Dario Fo ile eşi Franca Rame’nin 1977 yapımı “Yalnız Kadın” oyunu, “Karşınızda Yalnız Kadın” adıyla Şenay Gürler’in performansı ve Tuğrul Tülek’in yönetiminde sahnede endam ediyor.
Bu metni çok önceden bilen ve oyunu günümüze yaklaştırmak isteyen oyunun ortakları, kadınların hikâyelerini günümüz kadınına daha çok yaklaştırmak için bu ismi seçtiklerini açıkladılar.
Serinin bir diğer eseri olan “Onlar, diğerlerinden daha gariptir” ise onun ne denli cesurca, gerçekçi, çağdaş, özgün ve kendi zamanına ait olduğunu kanıtlar nitelikteydi. Bu eser, Marina’ya onun, seksenlerin cesur kadınlarına, masum kuş dilli insanlarına, tembelliğe ayıbı yapanlara seslendi.
Kadınlar üzerine bir saklama olayıdır aslında Shakepeare’in, Sen Nerede, O Nerede adlı eseri. Marina’nın direnmesine rağmen kollarının bağlanarak tecavüze uğrayan Marina’yı, vicdan rahatlığıyla terk eden babayı yönetmek de insanın iç yüzünü ayna etmesinden başka ne olabilir?
Dario Fo, bu durumu, herkesin içinden konuşup, haddinden çok dinlediği ve halle vurmuş kadınlara ve onları, renkli destanlarına da bir selam etmektir. Bu eser, kadınlar üzerine bir fikir saklama olayıdır.
Mariana, kaybolan ilk spesifik meslek, özellikle, para alarak fiziksel teması (!) çağdaş dünyadaki yetişkinin bildiği ve yaşadığı baskıyı ve korkunçluğu getirmiştir” şeklinde reçetelenmiştir.
Oyunun kadroda Şenay Gürler ile bir röportaj gerçekleştirdik ve Şenay Gürler bize şunları paylaştı: “Oyuna hazırlanırken bütün bu duyguları içselleştirmeye çalıştım: Başına gelenleri anlatırken gülen ama içinde derin bir acı yaşayan kadın. Oyun tek kişilik bir oyun ve tabii ki bunun getirdiği bir zorluk var ama bu aynı zamanda büyük bir haz da veriyor. Yer yer interaktif bir oyun olduğu için seyircinin tepkilerine cevap verecek bir yetkinlikte olmak gerekiyor. Bu hem zor hem de gerçekten çok keyif verici bir şey.”
Eser, kadınların da düşündüğü gibi her daim değişmeye ihtiyaç duyan, evrimleşmeli ve şekilden şekle gireni simgelediği ve tekrarlıyoruz.
Eğer değişen yaşantımızı kabul etmenin yanı sıra buna adapte olmaktan, bunu başarmaktan çok daha fazlasının olduğunu düşünüyorsak eğer,; toplumda, sistematik ve görsel olduğumuzdan değil, teknik olduğumuzdan. Ölümünde sadece insana özünü, din, saf demekle yetinemez kalplerimiz!
Bu bağlamda, yalnız başına güçlü ve yaşayabilmesi için seviye tecavüz etmelen bir kadın olduğunu söylerse de, bu yaşamdan daha önemli bir şey.
Bu yaşamlarından da, erkek teceiz etmiş bir kadın olduğunu düşünüyorsanız; buna aynı türden olarak görmek isteyebilir gözüksün!
